...Yârinden ayrılan olmaz mı deli…?
Konumuz bu değil, ne alaka ki? Konumuz Doğdu Dağı. Hani var ya düğünlerde eğlencelerde sık sık söylenen ama bir türlü orijinali gibi söylemeyi beceremediğimiz yerel türkümüz Çerkeş’imizin milli marşı gibi olmuş
” Doğunun düzüne yağmaz mı dolu
Yârinden ayrılan olmaz mı deli
1980 yılların ortalarında yağmurla karışık yağmıştı Doğdu’nun düzüne dolu. Ardından gelen sel bir felaketti, basmadığı yer kalmadı. Resmî Kurumların arşivlerine, Yeni Mah. İstasyon, Karamuklu Mahallelerin tamamını basmıştı. Hele Boya Çayı bir Kızılırmak olmuş önüne kattığını yutuyor, götürüyordu.
Sel O günlerden sonra birkaç kere daha yokladı.
Sonraları Doğu’nun ve aşağıda resmini gördüğünüz Kurtçimeni bölgesinin ağaçlandırılacağını, zamanında kuzeye doğru kaçmış olan ormanın tekrar oluşturulacağını duyduk. Sevindik tabii. Çerkeş’ten Doğu’ya baktığımızda yemyeşil bir orman görüntüsü ne güzel olurdu. Kendisini rahmetle andığımız Nurullah Aydemir zamanında Kurtçimeni bölgesi aşağıdaki resimde görüldüğü gibi ağaçlandırıldı. Ama Çerkeş de her nedense oluşturulamadı. Tabii ilgililerin bir sürü gerekçeleri olmalı ama beni bu yörenin vatandaşı olarak bahaneler ilgilendirmiyor. Ben Doğduya baktığımda yeşillik, ağaç ve orman görmek istiyorum. Dedelerimiz yerlerinde rahat uyusunlar Çerkeş ‘teki ormanları güneyde Işık Dağına, Güneybatıda Karataş, Kuzeyde “o dolu yağan Doğdunun “öte” yüzüne kadar kovalamışlar, kaçırmışlar.
Beni İlgilendiren bugüne kadar hiç duymadığım Kadıözü ve Kuramustafa köylerindeki sel baskını, Hemşerilerime geçmiş olsun diyorum.
Bu arada kısmi de olsa sevindirici şeyler oluyor. Köylerimiz kendi ağaçlandırmalarını kendileri yapıyorlar. Bu arada Bedil köyündeki çalışmalarından dolayı Yaşar Hocayı hürmetle anmadan geçemeyeceğim. Yine aynı şekilde Saçak beldesindeki konu ile ilgili çalışmalı unutmamak gerekir.